29 Temmuz 2010 Perşembe

Missoni, Margherita ve ben..

Sanmayın ki içecek tarifi vereceğim, kaç yıldır bilmem, dilimde hep "çok param olsa" sadece Missoni giyerim diye iddialı bir laf var...Renkleri ve sadeliği ile beni can evimden vuruyor kıyafetleri. Bu ne zaman başladı biliyor musunuz, moda dergilerini almaya bayılırım eskiden beri, evet 5 dakikada bitiverirler, bir yemeği hemen yiyip bitirmek gibi, pişmanlık uyandırdıkları da görülür ama ben seviyorum, hala da alıyorum! hatta geçen gün kendime 1 yıllık Vogue aboneliği de hediye ettim ki değmeyin keyfime. neyse efendim, dergilerde birşey beğeniyorum mesela yıllardır, bir değil iki değil, ne görsem Missoni çıkıyor..yani deneme yanılmama yoluyla sevdim kendilerini..markanın veliahtı yine sadeliği ve stil sahibi olmasıyla gözüme giren Margherita'yı da blogumu şereflendirmesi için bu sıcak yaz gecesi davet ettim, sağolsun giyinip kuşanıp teşrif etti..

Güzel giyinmek, bir olayınızın olması, yani tarz mıdır stil midir
artık o neyse, akıl istiyor..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder