19 Şubat 2013 Salı

ilk...

ilk aşk ve onun tertemiz mektubu...tatlı bebek ikizlerimiz büyüdüler de aşık olmaya bile başladılar..dünyaya gelen zaman mekan tanımıyor, hıza hız demiyor...
minimum kalp kırıklığı ile aşk meşk olaylarında mutlu sona ermeleri teyzelerinin en büyük dileği..öperim, kucaklarım, güzel yüreğini severim.

mucize

aylardır kapalı bir kutunun içinde beni bekliyordu, dün taktım boynuma Ozan'ın bebeklik maşallahı olduğunu bilmeden..hele üzerindeki izlerin diş izleri olduğunu hiç bilmeden..
Dün kemirirken boynumdaki kolyeyi Kaan biri bana uzaktan gülümseyiverdi...

12 Şubat 2013 Salı

o değil de bu filmi unutamıyorum


blog'un doğum gününü yine unuttuk iyi mi?

4 yıl... Sıkılmadan yaptığım ender ve kıymetli şeylerdensin, nice senelere, binbir anıyla...


foto burdan cyclestyle.com.au

bu şarkı sizce de çok güzel değil mi?


172 günlük anne


işe başlamaya az kaldı, çalışan anne çocuğu olmaya başlayacak, gitgide sinir olacak, belki de normali bu sanacak. Ben öyle sanmıştım, 3 yaşında ana sınıfına başlamıştım, üzerimde bana birkaç yaş büyük lacivert bir palto, sarı saçlı, kocaman kafalıydım, annem bilmem ne köyünde öğretmendi, yaşım ilerledikçe, evde tek takılmaya başladım, öğrendim, kendi çayımı kendim demledim, çiçeklere kitap okuyup hoş beş ettim. O da öğrenecek, ama..henüz çok küçük, hala koynumda uyurken sabahları nasıl tek bırakır giderim yatakta...zor olacak ama olacak..çok isterdim ben büyüteyim, kreşe kadar her an yanında olayım..neyse ki içim rahat, gözüm arkada o kadar da değil..

anne olmak vicdan azabı demişti Sezen Aksu bir röportajında..hep bir gözün arkada, kulağının teki hep onda. annelik çok güzel, ne desem bilmiyorum, büyük hediye, ne hakettim de bana geldin dedirten..ve hep hüzünlendiren, gerçek gülümsemeler veren, durmadan güzelleştiren, güzelleştiren.

5 Şubat 2013 Salı

Tarantino dreams..

siz de ortak oluyorsunuz, adamın rüyasında misafir oluveriyorsunuz..pek te keyifli, şiddet desen kanlı canlı var ama sanki o da gerçek değil, rahatsız etmiyor, estetik üzerine kurulduğu için her sahne, her kare, tatlı tatlı sırıtıyorsunuz seyrederken..garip bir durumu var bu adamın. tüm filmlerinde kendine has rüyasını, dünyasını yapıp koşarak uzaklaşıyor sanki..aaa ne güzeldi derken gözden kayboluyor.

bir de izlerken cast'a bak dediğiniz haller var tabi..mesela Django unchained'deki yemek masası olayı..masaya gel..Samuel L. Jackson, Christoph Waltz, Leonardo Dicaprio, Jamie Foxx..topluyor, oynatıyor adam gibi..

bir de özellikle iz bırakan bir diğer şey de son filmi için Tarantino'nun, Leonardo etkisi..yine döktürmüş..Çok güzel oynuyor, köle tüccarı olmuş adam, cidden o tarihlerde o çiftlikte köle tüccarı olmuş..

ne diyim, öyle aptal aptal baktırtan, uzun zamandır bizi uyutmayan nadir filmlerden oluverdi..mis..