Karadenizli olduğumdan dolambaçlı yollara, virajlara alışkın olan ben, dümdüz yolun sonunda Kırklareli'ne ulaşınca ''aa geldik mi'' deyiverdim..Amerikan fimlerindeki uzun yol sahneleri rahat rahat çekilebilir İstanbul - Kırklareli arasında..Şahane ve masmavi gökyüzü de size eşlik ediyor tepenizde..
Dümdüz yeşillikler üzerine kurulmuş şehir, birbirinden güzel Rum evleri (fakat maalesef bakımsızlar), birbirinden şirin parkları var..Bulgaristan sınırına yalnızca 1 saat uzaklıkta, vize istendiği için sınır kapısından geri dönüyorsunuz..
Süt ve süt ürünleri enfes Kırklareli'nin, peynirler yoğurtlar şeker gibi, a be çekirdekleri de pek bir tazecik..
İnsanlar rahat ve huzurlu görünüyorlar..kimsenin kimseye dönüp bakması, cıkcıklaması olmaması gergin İstanbul insanları arasından kopup gelen bizlere garip geldi..iyi geldi..