30 Aralık 2009 Çarşamba

Güneşli 30 Aralık


Sabah sabah bir dolu işim var ama blog takipçilerim! herşeyden önce gelir:)

Dün akşam karşılaştığım ve her yaşımda bu davranış şekline hayretle, kızgınlıkla, utançla baktığım bir tabloyla tekrar karşı karşıya kaldım.

Yer; mesai servisi..Akşam saat 8 itibariyle kalkıyor kendisi..İçindeki insancıklar yorgunluktan sesi çıkamayan, karnı acıkmış, evine ulaşabilmek dışında hayattan o an için başka istekleri olmayan tipler..

Servise girdiğinizde ağır bir yemek kokusu ve arkada tıkınan (başka adı yok bu eylemin) bir kadın..Etrafında herkes aç ve yorgunken, kapalı dar bir alanda insan nasıl tıkınır???Nasıl bir hayvansal içgüdü, nasıl bir açlık bu??Midem şamarlar beni ,ben böyle birşey yapsam..Şükrediyorum ki, anlayış sahibi ve detaylara kafası çalışacak kadar akıl sahibiyim..

Peki ya sonrasında ne oldu..Kadın yol boyunca boğazına birşey takılmış gibi öksürüp durdu..Karma mısın, ilahi adalet misin, her neysen seviyorum seni..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder