5 Temmuz 2019 Cuma

Tadı aynı mı?



Değil diyemedim.

Dün akşam bak ben bu çizgi film yapıldığında 1 yaşındaymışım dedim..Şaşırdı.
Sonra ona bir kase çocukluğumun arzu nesnesi olan küçük bayramlık ülker çikolatalarından getirdim. Sevindi. Annem ilk defa ne bol çikolata veriyor bana demiştir içinden.

Bak dedim bunlar da benim çocukken en sevdiğim çikolatalar..

"Tadı aynı mı?" dedi.

"Aynı evet." diyebildim..

Ama değil cicim. Çocukluk ve tatları hiçbirşey ile aynı değil. Akacak bir su gibi (ve illa bir gün akıp gidecek olan) avucunda tutabildiğin kadar tut diyemedim.

Ama sonra, değil belki ama, sen varsın, varsınız. Her tat acısı, tatlısı, ekşisi ile yeni..belki bu da en az sevdiğim tatlar kadar güzel...

3 Temmuz 2019 Çarşamba

Bir martıyı ağlattın sen..

2000 yılı tam da bir güneş tutulması dönemindeyken tanışmış olabiliriz, giriş katındaki güneş gören odanın duvarında yazılıydı bu sözler, "bir martıyı ağlattın sen, bir çocuk garanti intihar eder artık."

ve bu tanışıklıktan 19 yıl sonra elveda demişsin.

şair olmak, ne kudretli bir şey olsa gerek. söz söylemek, herkes gibi değil ama, hiç denmediği gibi söyleyebilmek.

her gün herkesin bir taraflarda zilyon kez söylediği şeyleri söyleyip iletişiyoruz, öyle sanıyoruz.
ama şairlik öyle mi...ahhh dedirtiyor..

hoşçakal şair, asla ölmeyeceksin. sen benden iyi biliyorsundur gerçi, kara kutumu bulmayacaklar dediğinde, aslında hep bizimle olacağını.