13 Kasım 2012 Salı

life is life


geldim gidiyorum, bir de üstüne anne oldum..bir de benden duyun; annelik büyük olay, acabalarınız varsa girişmeyin, hayat boyu yere bırakamayacağınız sağlam bir taş sırtlıyorsunuz ona göre.

yaş geldi çattı 32'ye..hayat nasıl da şekillendiriyor, daha dün akıl bir karış havada, sorumsuzca konuşup, sorumsuzca davranıyordum, kavakyellerinden sersemliyordum. Ondan önceki gün aklım fikrim oyunda, haylazlıkta, şımarıklıktaydı...bugüne bakıyorum, aslında geçmiş günlerde aklımı meşgul eden tüm hislerim hala benimle, bir de üstüne yeni şeyler ekleniyor..insan eklenerek giden cinsten, belki de yaşlılık ta bu yüzden..gitgide ağırlaşıyorsunuz, hisler, anılar, sözler, gözler..bir nokta da ne vücut taşıyabiliyor, ne ruh..giderken samimi bir tebessüm bırakabilmek en iyisi..ama hayat hep özlenir be, ne olursa olsun..bilinmezlik bizi arkaya baktıran.
tüm bunların yanında yaş aldıkça devir daim meselesi size de dokunuyor. anne, baba, teyze, dayı ufaktan hastalanmaya başlıyor. kanıksamak mümkün değil bazılarını. geride eksik kalacağını bildiğin kişilerin hayatından çıkacak olduğunu da bilmek bu döngünün en can yakıcı tarafı..el kol bağlı..dil bağlı..
akşam akşam yalnızlıktan mıdır, müzikten midir nedir..neyse siz boşverin...bilinmeyenin bir değeri olmayan, sonuçlanmayacak bir denklem bu biz küçük insancıklar için..gözümün önünde hergün büyüyen bir canlıyı görmek hayatla, zamanla yaptığımız maçtan çoktan mağlup ayrıldığımızı gösteriyor hergün, hergün..iyi akşamlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder