25 Ağustos 2011 Perşembe

görüşürüz sevgilim...


Sokağın başında ya da sonunda nerde durulduğuna bağlı..Biri 85 diğeri 95 ve ortak geçen 65 yılları olan komşularımız kendileri..
PTT Emeklileri.. biri İstanbul beyefendisi, diğeri çıtı pıtı gerçek bir hanımefendi..70 yıl önce işyerinde tanışıyorlar ve çok yakışıklı olan beyefendiyi hanımefendi gözüne kestiriyor..”bende ne buldu hala bilmiyorum ..” diyor. Yıllar geçtikçe çocuğu gibi olmuş kocası..”Evladım” diye bahsediyor gözü yaşlı..” Nasıl oldu anlamadım, ben içeri uzanmaya gidiyorum, bacaklarım üşüyor” dedi diyor..
Pencerelerinin önünde onlara arkadaşlık eden iki kumru ile tüm gün birlikte oturur, sessiz sedasız, sokağa bakarlardı..Biz yeni yetmelere her geçişimizde yüzlerinde gülümseme ile el sallarlardı..
Birlikte huzurevinde yaşamakmış hayalleri.. nasip olmamış..şimdi pencerenin önünde pamuk gibi bir hanım arıyor gözlerim..kaç gündür o da ortalıkta yok..
Asla ayrılmayacak ruhlardan onlar..ölüm de neymiş! Akılları hep birbirlerinde, yanyana oturuyorlar..hala..Zaman herşeyin karşısında duran çelikten bir kapıysa, o kapının arkası da var..ölüye ne der çelik kapı..süzülerek geçer..
O kapının arkasında hayat..kimbilir..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder