İnkar edemeyeceğim seviyorum yazılarını, elimde de bu ara 'Best of Perihan Mağden' var. Aktüel dergisi hediye etti ama kitap için alındı dergi.
Ben de yazabilseydim aynen böyle yazardım dediğim bir kısmı hiç olmazsa buraya yazıyım dedim..Geçen hafta eski dostlarımla buluştuğumda hissettiklerimi kelimesi kelimesine sanki benim için yazmış. Hazır gündem sıcakken ben de buradan paylaşıyım istedim..
''Hayatınıza yeni ve lüzumsuz insanlar dadanıyor.Ortak geçmişiniz ve hiçbir şeyiniz olmayan insanlar.Bence bir insanın hayatına otuz yaşından sonra yeni bir insan girmesi, inanılmaz güç.Bir kere yeni insana açık değilsin.Hikayen çok uzun.Hangi parçasını ele versen, diğerlerinde gizlisin.
Benim hayatımın eksenini 7 yaşından 17 yaşına kadar tanıştığım kadın arkadaşlarım oluşturuyor.Onlar benim ruhumun içini dışını bilir.Ben ne dediğimde ne kastediyorum, bilirler ezbere.Ben onları bilirim: Avucumun içi gibi.Bu ne mene bir konfordurinsan hayatında.Avucunun içi gibi bildiğin insanlarla konuşmak, onlarla olmak.Yeni insanlarla bitmek bilmeyen engebeler, güven sınavları, yanlış anlamalar, anlaşamamalar;bir dlou iletişim sorunu...Otuzunuzdan sonra olmuyor çekilmiyor.''
Farklı bir denemesinden bir de bu var...birşey yapmalı dedirten 100.000. kez..
''Zamanın izafi olduğu zamanlar vardı. Kapı çalınırdı. Bir arkadaş sana gelirdi. Sonra bir 24, 36 saat kayıp giderdi. Muhtelif yerlerde yenilir, sokaklarda yürünür, videoda filmler izlenir ve kimseye hiçbir şeyin hesabı verilmezdi. Öyle bir durum yoktu. Hesap vermeyi gerektiren bir durum yani. O zamanlar; yani gençken, zaman izafiydi.
Zaman; içine girilip gönlünce yüzülen bir okyanustu. Rüya görmeye vakit vardı örneğin. Bol bol rüya görülür; onlar hatırlanır; anlatılırdı. Oysa dilediğinizce uyuma hakkı elinizden alındığında rüya da göremez, daha doğrusu gördüğünüz rüyaları hatırlayamazsınız.''
Sabah şişman perşembe oldu diyor; salılar, cumalar, pazartesiler..ne anlamı kalıyor ki..cumaya ve pazartesiye yakınlığı ya da uzaklığı ile değer biçtiğimiz günler...su gibi akıp gidiyorlar..aval aval bakıyoruz.
15 Nisan 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder