18 Şubat 2009 Çarşamba

and the Oscar goes to...


Sinemayla alakalı bir iş yapmalıydım kanımca, şu fani dünyada tek olmayı istediğim meslek dalı ''sinema eleştirmenliği'' iken alakasız bir sektörde alakasız bir işle meşgulüm.
Ama her yıl gerçekleşen Oscar törenleri sayesinde egomu bir nebze de olsa tatmin imkanı buluyorum.
Adaylarımı belirleyerek bilumum Oscar anketleri doldurdum ve bu yılki asli görevimi de yerine getirdim.
Açık ara katıldığı bütün dallarda favorim ''Slumdog Millionaire''. Müzikleri, oyuncuları ve harika kurgusuyla çok güzel bir film.
Danny Boyle filmlerinin en nadidesi olan Trainspotting'i kaç kez izledim hatırlamıyorum, çimlerin arasına kayıp gitmek sahnesi canlanır hep gözümde.Danny Boyle filmlerinin renkleri birbirinden farklı olsa da her seferinde vurucu filmler yapmayı başarıyor, 28 days later da bunlara bir örnek.
Fani hayatta övünebileceğim tek tük özelliklerimden birisi de film seçimlerimin fena olmayışıdır.The Ten son zamanlarda izlediğim en absürb fimlerden..
ne izlesem diye düşünürseniz birgün eğer, kare kafaya sorun, cevaplasın:)
iyi seyirler..
bakalım Oscar tahminlerimde kaçta kaç yapacağım, izleyip görelim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder