öyle garip bir dönemdeyiz ki, 80 çocuklarının kaderi sanırsam, her zaman diliminde tam olamamak...şöyle ki, çocukluğumuz ayrı hem var hem yoklarla, yetişkinliğimiz yine aynı terane ile geçiyor..teknoloji henüz tam gelişemediği için ve biz tam da onunla ne yapmamız gerektiğini bilemediğimizden saçmasapan takılıyoruz.
telefonlarda, bilgisayarlarda hep bir sorunlar çıkıyor, geçmişi de çok uzun olmadığından sinir olup olan bitenle baş etmeye çalışıyoruz..çok karışık mı anlattım durumu bilmiyorum ama 80 bebesi olarak birilerinin ilerde bizimle fena dalga geçeceğini tahmin ediyorum..ve beni çok eğlendiren eylemlerime devam ediyorum..örneğin; geçen akşam bunu seyrettik...Love & Distrust...farklı oyuncuların oynadığı kısa hikayeler..hikayelerin en iyisi James Franco'nun rol aldığı..Hemen tivitır'dan kendisine mesaj atıp tebriklerimi sundum..Bu arada tivitır cidden güzel icat..ilk başlarda pek çözemesem de şimdilerde pek bir eğlenceli ve bilgi alma konusunda rakipsiz..
Yani öyle ki, birgün gelecek torunlarımız bizim neremize süreceğimizi bilemediğimiz yeniliklerle fena işler yapacaklar..Senin ninen bir blogger'mış diyip kötü kahkahalar atacaklar..facebook retro statüsünde bile olamayacak..tivitır belki..