26 Ekim 2010 Salı

gün hırsızı, hırlısı

Bugünü çaldım..evet kendisi gribime denk geldiği için çalındı ama yine de pek bir sevdim bugünü..miskinlikte sınır tanımadım, uyudum uyudum uyandım..müzik dinledim, yedim içtim yuvarlandım:)
Geleneksel grip günleri başladı, son birkaç senedir gripler bizim evde şölen gibi..hayatımızı altüst ediyor, şişman ve benim için oldukça kuvvetli geçiyor.
ıhlamurumuz, mandalinalarımız, zencefil ve tarçınlarımız hazır..yapacak birşey yok gribiz!
resimdekiler de bizim gibi kışa direnen güzel çiçeklerim...

bi de bu çocuğa! daima:)

http://karabataq.blogspot.com/

21 Ekim 2010 Perşembe

işler yolunda gitmezse iki yanımdakileri yollarım bakışları

seviyordum ne yalan söyliyim, son maçında da farkında olmadan yanındaydık.."Rijkaard istifa" sesleri yankılanırken, kafayı kaldırıp tribünlere bakışı içime oturdu ama her maçın ardından "biz aslında iyi oynadık" demesine de kıl olmuyor değildim..neyse bir rüzgardı geçti..şimdi hep bir ağızdan "Hagi olsun bizim olsun!" ne olursa da olsun..

türk yönetim tekniği

it ite, it kuyruğuna

şimdi efendim, eğitim hayatım boyunca çeşitli yönetim şekilleri dinledim durdum, lakin Türkiye'de geçerli olan yönetim şekli it ite, it kuyruğuna şeklinde yapılanmıştır. iş paslama, köylü kurnazlığı, biliyormuş gibi yapmalar, ukalalıktan ödün vermeden nasıl etliye sütlüye dokunmayabilirimler..bu teknikleri öğrendiniz mi, kariyerinizde önlenemez yükselişler sizleri bekliyor..tabi yalakalıktan ve kişisizlikten de ödün vermeyeceksiniz..
yeni mezun ya da olacak genç insanlar; iş hayatını, şık adam ve bayanları, plazaları, stratejik iş tanımlarını bir halt sanmayın..hepsi siz genç beyinleri asosyal ve hırs küpü yapmaya odaklı saçmalıklardır..uzak durun..nasıl kendi kendimin patronu olurum kafayı buna yorun..

17 Ekim 2010 Pazar

fazlası var eksiği yok

fotoğraf çok iyi..hepsi ayrı telden bakmışlar.."red" kadrosu..

12 Ekim 2010 Salı

sanat

ev hediyesiydi..gri renklerde isli puslu bir liman resmi..yağlıboya...yoktan var edilmiş...
ressamına mesaj attım..ve ne gariptir aslında onun olan birşeyin bende olduğunu söyledim..berlinde yaşayan bir genç kızla, bir sanatçıyla merhabalaşmaktı isteğim..nitekim muaffak oldum da...gerçek sahiplik..sanat..sanatçı olmak..siz parayla ya da hediye olarak birşeyleri elde etseniz, evinizin bir parçası, hergün gözünüzün önünde olsa da aslında sizin değil. sanatçı olmak ve bir eserinin olması böyle birşey sanırım..tıpkı üzerinden yüzyıllar geçse de, sayısız el değiştirse de tabloların, heykellerin, sokaklardaki çeşmelerin, camilerin, köprülerin, Sinan'ın, Da Vinci'nin, Michelangelo'nun olması gibi..

8 Ekim 2010 Cuma

bir şarkı bir fotoğrafı hatırlatırsa...

Konuşmadığımız her ne varsa seninle
Bir damla gözlerimde...
Maalesef hep olacaktır konuşulamayanlar, ne kadar peşinden koşsan da, zamanı yakalamak mümkün olmayacak..Fotoğrafta gördüğünüz tepe Eyüp mezarlığı..sakin kayıklar ve sakin izleyicileri..ve akşamüstü akla gelenler..

5 Ekim 2010 Salı

garip şeyler oluyor???

geçen gün, bir yere girdim, masalar, oturan insanlar..bir masada oturan bir kızı en son 2005'te gördüğüm üniversiteden bir kıza benzettim, baktım değilmiş, kafamı sağa çevirdim kız yan masada oturuyor..peki bu nasıl oluyor???arada bir sizinle dalga geçildiğini hissettiğiniz oluyor mu? biri bizi fena gıdıklıyor ...

1 Ekim 2010 Cuma

Annelikte zirve

Manic Street Preachers'ın yeni albümün adı "postcards from a young man"..isminin şahane bir hikayesi var..
Grubun solistinin çocukken isteyip te gidemediği konserlerin sanatçılarına, annesi ondan habersiz postakartları atarmış ve konseri olan kişiden oğluna postakartı atmalarını ve ufak bir not düşmelerini rica edermiş..Jim Morrison'dan bile kart almış ufaklık..
Anne olmak, çocuğunun zevklerine bu kadar değer vermek, incelik sahibi bir anne olmak... en önemlisi, müthiş değil mi?
Bu arada kartın altında yazan özlü söze dikkat!

Çok aradım zor buldum..

belki inanmayacaksınız ama yaklaşık 10 yıl önce de kafamda bu ayakkabı vardı. Kırmızı 3 şerit, yumuşak ve ince yapılı..Roma'da karşıma çıktı, hadi gel beni al dedi..o sırada ben ona doğru koşuyordum zaten:)
onu bilmem ama ben pek bir mesudum!